İstiyoruz

Değerli Üyelerimiz,

2019 yılında başlayan döviz krizi, fiyat enflasyonu ile birlikte ekonomik darboğazı tetiklemiş, daha bu soruna çare bulamadan 2020 yılı Mart ayından beri tüm Dünyayı saran ve binlerce insanın ölümüne yol açan Kovid-19 salgını ortaya çıkmıştır.

Pandemi nedeniyle alınan tedbirler neticesinde; kapanan işyerleri ile asgari kapasite ile çalışmaya gayret gösteren işletmeler sabit masrafları ve yasal yükümlülüklerini ödemede güçlük çekmektedirler. Çok sayıda küçük ölçekli işyeri kendi imkanlarıyla faaliyetlerini sürdürmektedirler. Bu süreçte tahsis edilen cansuyu, işe devam gibi isimler verilen krediler ise sanayici ve tüccarımıza kısa bir süre nefes aldırmıştır. Ancak ülkemizde pandeminin etkilerinin görüldüğü dönemden bu güne kadar geçen sürede piyasada ve ekonomide bir değişiklik olmamıştır. Bu nedenle ödemesiz dönemi sona eren kredi taksitlerinin 2021 yılı ikinci yarısına  ertelenmesi talep edilmektedir. Ayrıca; 

TİCARET ODASI OLARAK ÜYELERİMİZ İÇİN İSTİYORUZ;  

KÜÇÜK VE ORTA ÖLÇEKLİ İŞLETMELERİMİZ İÇİN “0” FAİZLİ KOSGEB KREDİSİ 

PANDEMİ TEDBİRLERİ KAPSAMINDA KAPANAN VEYA ASGARİ KAPASİTE İLE ÇALIŞAN İŞLETMELER İÇİN İŞYERİ KİRA DESTEĞİ

GELİR VE KURUMLAR VERGİSİ MÜKELLEFLERİNE YIL SONUNA KADAR UYGULANACAK OLAN % 10 KİRA STOPAJI İNDİRİMİNİN 2021 YILI İÇİNDE DEVAM ETTİRİLMESİNİ 

PANDEMİ NEDENİYLE AÇIKLANAN SOSYAL GÜVENLİK PRİMİ DESTEKLERİNİN 2021 YILI İÇİN DE UYGULANMASINI 

YASAL YÜKÜMLÜLÜKLERİNİ ZAMANINDA YERİNE GETİREN İŞLETMELERİN TEŞVİK EDİLMESİNİ 

ÜRETİM VE İMALAT YAPAN, İSTİHDAM YARATMAYA DEVAM EDEN FABRİKA VE İŞLETMELER İÇİN ELEKTRİK VE ENERJİ GİDERLERİ DESTEĞİ 

KOBİLERE YÖNELİK AÇIKLANAN KREDİLERİN TAHSİSİNDE TİCARET ODALARINA SÖZ HAKKI 

TİCARET ODASINA KAYITLI KÜÇÜK ÖLÇEKLİ İŞLETMELER İÇİN (ESNAF KEFALET KREDİSİ TÜRÜNDE)  SÜREKLİ OLARAK TAHSİS EDİLECEK  DÜŞÜK FAİZLİ KREDİ İMKANI 

EKONOMİDEKİ SIKINTILARA RAĞMEN YATIRIM YAPMAK İSTEYEN GİRİŞİMCELERE

TOKİ MARİFETİYLE UYGUN MALİYETLER İLE SANAYİ ALANI TAHSİS EDİLMESİNİ 

Üyelerimizin talepleri doğrultusunda yukarıda yazılı konular ilgililere sunulmuştur.  

Yaşadığımız tüm olumsuzluklara rağmen bölgemizde yetişen yerli ürünlerin bu yılki rekoltesinin ve ürün kalitesinin yüksek olması gıda sektöründe çalışan firmalarımızın yüzünü güldürmüş, ihracatı kolaylaştırmıştır. Genel olarak baktığımızda üretim ve imalat yapan işletmelerin pandemi sürecinden en az etkilenen sektörlerin başında geldiğini gözlemliyoruz. Eskiden beri söylediğimiz üzere bölgemizin kalkınması ve gelişmesi ancak üretim tesislerinin artması ve ihracat ile mümkün olacaktır. Piyasanın tüm olumsuzluklarına rağmen üretim yapan işletmelerin düşük kapasiteyle bile olsa faaliyetlerine devam ettiklerini görüyoruz. Bölgemiz için ikinci önemli husus da; mevsimlik veya sezonluk çalışan gıda işletmelerinin faaliyetlerini on iki aya çıkarabilmeleridir. Zeytin, zeytinyağı, İncir, kestane, çilek, narenciye işleme/paketleme ile sebze kurutma işi yapan işletmelerimizin 3-4 ay değil bir yıl süresince üretim yapabilecek inovasyona ve üretim çeşitliliğine ihtiyaçları vardır. Bu konuda işletmelerimizin yeniliklere açık olması, bölgemizdeki TKDK, GEKA gibi kurumların desteklerinden faydalanması, dış pazarlardaki gelişmeleri takip etmeleri ve mutlaka ihracat yapmaları gerekmektedir. Klasik yöntemlerimizi korumalı, ancak yeni üretim ve işleme usullerini de bilmeliyiz.  

Yaşadığımız sıkıntı ve olumsuzlukların en kısa sürede bir daha yaşanmamak üzere bertaraf edilmesini temenni ediyor, başta sağlık olmak üzere işlerinizde başarılar ve hayırlı kazançlar diliyorum.

Nuri Arslan
Yönetim Kurulu Başkanı