EGESİA DOĞAL ÜRÜNLER TİCARETİ

Huriye Çetinel Aydın

İşletmemizde incir çekirdeği yağı üretimi yapmaktayız. 2013 yılında 7 yıldır çalıştığım iş yeri ile yollarımızın ayrılması sonunda kendi işletmemi açmayı planladım ve 2014 yılında açılışını gerçekleştirdim. İşletmemde meyve ve sebze kurutmaları, bitkilerin suları ile aromaları hakkında ARGE çalışmaları yaptım. İncirin, Aydınla özdeşleşmiş bir meyve olmasının yanı sıra çok kaliteli olması, hammadde olarak kullandığımda ulaşılabilirliği ve Tin suresinde de bu meyveye dikkat çekilmesi gibi veriler ışığında bu meyvede farklı bir sır olabileceğini düşündüm. Yaptığım farklı ARGE çalışmalarından sonra inciri, çekirdeğinden ayırdım ve yağını soğuk pres makine üreten firmada sıktırdım. Sıkma sonucu duyulan balık yağı kokusunu andıran incir çekirdeği yağını analiz yaptırdım. Analiz sonucunda OMEGA %87, Takoferol 404 mg bunun yanı sıra incir de bulunan kalsiyum, magnezyum gibi ağır metallerinde incir çekirdeği yağına geçtiğini gördüm. Değerler bu denli yüksek ve önemli olunca incir çekirdeği ve yağı için kendi adıma patent aldım. Bu arada KOSGEB’ in makine ekipman desteğinden yararlandım. Bugün yurt içi ve yurt dışında çok değerli işletmelerle çalışmaktayım. Perakende satışlarımın yanı sıra büyüklü küçüklü bayilere de satışlarım var. Kısaca “değerli iş ortaklarımla insanlığa hizmet ediyoruz”.  İncir, bu topraklarda yüzyıllardır var ama inciri çekirdeğinden ayırarak bu değerli ürünü ilk kez pazarlamak bana ve işletmem EGESİA ya nasip olmuştur. Bu denli değerli ürünlere sahip olmamıza rağmen başkalarının yaptığı işler için değil kendimiz için çaba göstermeliyiz, emek harcamalıyız ve üretmeliyiz. Bilinmelidir ki, hazır iş olarak görülen işin girişimcisi o iş için çok emek, zaman, para harcamıştır ve maddi manevi her şeyini vermiştir. Tabi ki gençlerimiz girişimci olsunlar, yeni ürünler çıkarmak için uğraşsınlar ama gerçekten de hiç kolay değil. Bu noktada da Devletin verdiği desteklere yönelebilirler. Yeni atanan Aydın KOSGEB Müdürümüz eğitim ve destekler konusunda çok çaba gösteriyor. Bu bölgedeki girişimci adaylarımız için çok iyi bir fırsat olabilir. Gıdaya yönelik bir iş yaptığımız için, her zaman yaptığımız işin kaliteli olması gerektiğinin bilincindeyim. Ama şu da bir gerçek ki dünyanın en kaliteli ürününü yapsanız da onun değerini bilecek pazarı bulamadıysanız o kaliteli ürünün de hiçbir önemi kalmıyor. Bana bu konuda fırsat veren, destekleyen ve yol gösteren Nazilli Ticaret Odasına da ayrıca teşekkür ediyorum. Bir girişimcinin yapacağı işe bir bütün olarak bakması ve ona göre yol alması gerekmektedir. İşletmelerin adım adım büyüme sürecine girmesini, yükleneceği risklerin de aşamalı olarak artması gerektiğini düşünüyorum. Kişiyi tanıyan en iyi kişi yine kendisidir. Çünkü neyi iyi yapıp yapamayacağımızı yine en iyi kendimiz biliyoruz. Önceki işyerimde karşımdaki kişilerin menfaatini düşünerek, özverili ve dürüst olarak çalıştım. Başkalarının işinde bu performansla çalışabiliyorsam kendi işimde gece bile uyumadan, canımı dişime takar çalışırım duygusu ile girişimci olmaya karar verdim. Bir girişimci olarak maddi ve manevi olarak zorlu süreçlerden geçtim. İşletmemi kurmam, burada yazdığım kadar tabi ki kolay ve hızlı olmadı; birçok kez bitti artık dediğim, maddi ve manevi anlamda kırılma anlarım oldu. Bu süreçte sevgileri ile beni destekleyen ve ayakta tutan eşim ve iki çocuğuma da teşekkür ediyorum